Ölüm Kuleleri

Ölüm Kuleleri

Kaşifler onları dağlardan farklı gördü hep. Tırmanma içgüdüsüne sahip her insanı nedensiz kendilerine çektiler. Ayakta durmanın bile imkansız olduğu yüce kuleleri fethetmek için günlerce süren zorlu teknik tırmanışlar, kazalar, sakatlanmalar, ölümler göze alındı. Üzerlerindeki tarih, acı, ölüm ve unutulmaz zaferlerle yazıldı.

Yüksekliğiyle insanın başını döndüren dünyanın en yüksek dağlarına yapılan tüm keşifler sona erdikten sonra kaşifler gözlerini teknik açıdan çok zor dağlara çevirdiler.  Yükseklikleri 4000 metreyi geçmeyen ancak yerden dimdik yükselen metrelerce uzunluktaki duvarları nedeniyle dağcıları uzun yıllar uğraştıran dev kaya kütlelerin zirvelerine tırmananların sayısı hala parmakla gösterilecek kadar az.


CERRO TORRE  (ARJANTİN-PATAGONYA)

 

Filmlere, kitaplara konu olmuş, birçok dağcıya göre dünyanın en zor dağı. İlk görenlerin “Bu dağa insan ayağı deymeyecek” dediği Cerro Torre’nin yüksekliği sadece 3128 metre. Bu korkunç kulenin ilk tırmanış hikayeleri ise oldukça etkileyici.

1950’li yıllar, dünyanın en zor dağına tırmanmak isteyen dağcıların hikayelerine sahne olmuş. İlk tırmanışı kimin yaptığı konusu ise dünya dağcıları tarafından hala tartışılıyor.

Cerro Torre ilk kez 1954 yılında o zamanların en formda dağcıları İtalyan Maestre ve Egger tarafından denenmiş. Ancak tırmanış çok trajik bir biçimde sonuçlanmış.

Egger tırmanış sırasında düşerek ölür. Maestre ölmek üzereyken perişan bir halde kurtarılır. Maestre, Egger öldükten sonra tırmanışı tamamladığını ve zirveye ulaştığını iddia eder. Ancak fotoğraf makinesini tırmanırken düşürdüğünü, bunun için zirveden çekilmiş fotoğrafının bulunmadığını söyler ve tırmanışı kanıtlayamaz.

Hiç kimseyi zirveye çıktığına inandıramayan Maestre tam 16 yıl bekler ve 1970 yılında Cerro Torre’ye yeni bir ekiple geri döner. Ancak bu seferde tırmanışta elektrikli matkap, boltlar ve basamaklar kullanır. Tırmanışı büyük bir tepki toplar.

Herkes tarafından kabul edilen ilk tırmanış ise yine bir İtalyan gurubun 1974 yılında yaptığı tırmanış olur. Casimico Ferrari liderliğindeki grup zirveye sorunsuz ulaşmayı başararak isimlerini dünyanın en zor dağına tırmanan insanlar olarak tarihe yazdırır.


EIGER KUZEY DUVARI (İSVİÇRE-ALP DAĞLARI)

 

3974 metre yüksekliğe sahip Eiger Dağı’nın Kuzey Duvarı 1800 metrelik bir yüzey oluşturur. Bu devasa kulenin önünde duran biri bu yüzeyin boyutlarını algılayamaz. Duvarı dünyanın tırmanılması en zor yüzeyi yapan faktörlerin başında bu özellik gelmektedir. İlk 600 metresi zor bir kaya tırmanışı, sonraki 600 metre buz kaplı üç ayrı yüzey, zirveye kadarki bölümde ise yer yer buzla kaplı dik açı oluşturan oldukça zorlu bir yüzey bulunmaktadır.

1932 yılında Fransız bir ekip duvara ilk tırmanış denemesinde bulunur. Ancak daha ilk yükseltiler bile aşılamadan tırmanış sona erer.

1935’te o yılların en ünlü ve en formda Alman dağcıları Max Sedlmayer ve Karl Mehlinger Eiger Kuzey Duvarı’nı denemeye karar verdiklerinde ikilinin duvarı tırmanacaklarından kimsenin şüphesi yoktur. Ancak duvarın mesafesini ölçememeleri ve rotaya yanlış yerden girmeleri Sedlmayer ve Mehlinger’e çok zaman kaybettirir. Aniden basan sis sonucu görüş tamamen kaybolur ve tırmanışı aşağıdan kontrol edenler iki dağcıyı gözden kaybeder. İki ünlü dağcının donmuş cesetleri duvarın üzerinde günler sonra bulunur.

1936 yılında bir yıl önce yaşanan trajik olayın yıldırmadığı 6 genç dağcı Eiger’e tırmanış denerler. Bu genç dağcıların kaderi de öncekiler gibi olur. Duvardan hiçbiri sağ kurtulamaz. Gazetelerde bu dağa tırmanmanın intihara eş olduğuna dair manşetler atılır.

Ancak ölümler dağcıları dahada yüreklendirir. 3 ayrı ekip duvarı tırmanmak için yola çıkar. İlk ekip duvarı çıkamayacaklarını anlayıp nispeten daha kolay sayılan Schneehorn zirvesini denemeye karar verirler. Bu dağın çıkışı problemsiz, inişi korkunç olur. 2 dağcıdan biri düşerek ölür, diğeri ağır yaralanır.

Diğer iki ekip güçbirliği yaparak Eiger’e yönelir. Tırmanıştaki zorlu bir yan geçişte döşedikleri ipi toplayan ekip, böylece geri dönüşlerini tehlikeye atar. Tırmanışın en zor etabı olan buz bölgesine gelindiğinde şartlar kötüleşir. Sis, fırtına ve aşırı soğuk ekibi perişan eder. Hinterstoiser buzuldan düşerek, Angerer donarak, Reiner ise ip sıkışması sonucu boğularak ölür. Ekibin son kalan elemanı Toni Kurz, yardıma gelen ekiplere çok yaklaşır. Tam kurtulacağı sırada düşer, beli kırılır ve ölür. Eiger zirvesine ulaşmaya çalışanları cezalandırmaya devam etmektedir.

Bu peşpeşe gelen korkunç ölümlerden sonra Bern Kantonu Hükümeti Eiger Kuzey Duvarı’na tırmanışı yasaklayan bir karar alır.

Yasaklama kararının İsviçreli dağcılar tarafından kaldırılmasından sonra 1938 yılında dönemin genç, yetenekli ve cesur dağcıları Alman Heckmaier ve Vörg, Avusturyalı Kasparek ve Harrer güçlerini birleştirerek ölüm duvarına tırmanmaya karar verirler.

Duvara girdikleri gün oldukça problemsiz geçer. İlk günkü rotalarını tırmanıp duvar üzerinde uyurlar. Ertesi sabah tırmanışın en zor etabı olan örümcek isimli bölgeye ölü vermeden varırlar. Ancak aksilikler bundan sonra başlar. Hava bozar ve sis tüm dağı kaplar. Yukarıdan düşen taşlar ekipte büyük bir tedirginlik yaratır. Eiger Kuzey Duvarı dağcılara geçit vermemek için elinden geleni yapmaktadır. Taş düşmesinden sonra bu sefer çok tehlikeli bir çığ ekibin üzerine düşer. Mucize eseri 4 dağcı birden sağ ve yara almadan kurtulur. Geceyi yine duvar üzerinde sağ kaldıklarına şükrederek geçirirler. Ancak yarın tırmanışa ne pahasına olursa olsun devam edeceklerdir.

Ertesi gün tırmanış başladıktan bir süre sonra ekibin üzerine yeni bir çığ düşer. Ancak ekip bu çığdan da kurtulur. Duvarın son metrelerini son derece dikkatli tırmanarak tamamlayıp zirve sırtına ulaşırlar. Artık efsanevi duvar bitmiş ve zirveye kadar basit bir yürüyüş kalmıştır. Öğlen 15.30’da zirveye ulaşırlar. Ölüm duvarı sonunda geçit vermiştir.


MATTERHORN KUZEY YÜZÜ (İSVİÇRE-ALP DAĞLARI)

 

Avrupa Alpleri’nin en ünlü zirvesi Matterhorn, 4478 metre yüksekliğinde. Klasik rotasının ilk tırmanışı 1800’lü yıllarda yapılmasına karşın, onu en ihtişamlı gösteren Kuzey yüzü, uzun süre Avrupalı dağcıların ulaşmak istediği bir hedef oldu.

1931 yılı Avrupalı birçok ünlü dağcının Matterhorn kuzey yüzüne tırmanmaya çalıştığı bir yıl olmuş. Dağa tırmanma planlarını diğer dağcılardan bir sır gibi saklayan Toni ve Franz Schmid adlı iki kardeş dağın eteklerindeki Zermatt Kasabası’na bisikletleriyle giderler. Franz ilk seferde bazı rotaları tekrar denemek ister. Ancak daha gözüpek ve cesur olan küçük kardeş Toni’yi bu tekrarlar sıkar ve ağabeyine dağın hiç çıkılmamış kuzey duvarını denemelerini teklif eder. Ertesi gün iki kardeş soluğu defalarca denenen ve birçok hayata mal olan duvarın önünde alırlar. Rotanın çok zor olması yavaş ilerlemelerine neden olur. Buz kulvarını bitirdiklerinde gece bastırmıştır. Geceyi duvarda geçirirler.

Ancak ertesi gün zorluklar devam etmektedir. Zirveye sis ve fırtına içinde zorlukla ulaşmayı başarırlar. İniş çıkışlarından daha zorlu olur. Hava kararmadan solvay dağ kulübesine inmeyi başarırlar. Ancak hava iyice kapar ve müthiş bir fırtına başlar. İki kardeş kulübede mahsur kalır. Hava düzelince dağcılar inişe geçer. Aşağıda bugüne kadar hiçbir dağcıya yapılmamış bir kutlama töreni düzenlenir. İki kardeş Matterhorn Dağı’nın Kuzey yüzünden zirveye ulaşmayı başarmıştır.


PAINE KULELERİ (ŞİLİ-PATAGONYA)

 

Şili Patagonyası’nın simgesi sayılan Paine Kuleleri ve bulunduğu bölge tam anlamıyla bir doğa harikası. Şili’liler Paine Kuleleri’ne ‘Mavi Kuleler’ ismini takmış. Yabancı kaşiflerin Şili’yi keşfinden sonra dünyanın en imkansız dağlarına tırmanmayı amaç edinmiş dağcılar ve maceraperestler bölgeye 1870 yılında gelmeye başlamış.

Büyük Paine Kulesi’nin yüksekliği 3050 metre ve bölgenin en yüksek dağı olma özelliğini taşıyor. Büyük Paine, tortul kayalardan oluşmuş bir dağ. İhtişamlı görüntüsüyle dağcıların ilgisini çeken bu kulenin ilk tırmanışı 1955 yılında yapılabilmiş. Dağın güney ve merkez kulelerine bir Şili grubu tırmanmayı başarmış. Ancak asıl zor sayılan ana zirveye 1957 yılında iki İtalyan dağcı tırmanmayı başarmış.

Paine boynuzları ise üç zirveden oluşuyor. Ana boynuz 2600 metre, kuzey boynuzu 2400 metre ve doğu boynuzu 2200 metre yüksekliğinde. Bu boynuzların ilk tırmanış 1968 yılında yine Şili’li bir grup dağcı tarafından yapılmış.

Bu kuleler dünyanın en teknik tırmanan dağcıları için bile çok ciddi rotaları içinde barındırıyor.


FITZ ROY (ARJANTİN-PATAGONYA)

 

Patagonya’nın bir başka ünlü zirvesi de Fitz Roy 3441 metre yüksekliğinde ve en az Cerro Torre kadar zorlu duvarlara sahip. İlk tırmanışı 1952 yılında Lionel Terray ve Guido Magnone adlı iki İtalyan tarafından yapılmış.

Fitz Roy, adını Darwin’in evrim teorisini oluşturduğu Beagle adlı geminin kaptanından almış.

Halen Fitz Roy sadece dünyadaki elit dağcıların deneyebileceği bir zirve olma özelliğini koruyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.